Korkak Ali Keloğlan Hikayesi

Korkak Ali Keloğlan'ın başına gelmeyen kalmamış. Haydi beraber okuyalım :)


Önce zaman içinde, kalbur saman içinde iken, her gün öküzleri gütmiye giden, Ali isminde küçük bir çocuk varmış. Ali çıkınını açıp azığını yediği sırada, onu her vakit kollayan bir tilki, bir kolayını bulur, Ali’nin azığından bir bölümünü yer, sonra da karşısına geçer, yalanarak, onunla alay edermiş. Kızarmış Ali buna, kovalarmış tilkiyi ancak bir türlü yakalıyamazmış.

Bir gün yine ekmeğini yerken yere pekmezi dökülmüş, hemencecik bir sürü sinek üşüşü vermiş pekmezin üzerine. Ali bunlara bakmış, bakmış, sonra bir el vurmada altmışını ansızın öldürüvermiş. “Ben amma da yiğit kişiymişim ha..” demiş spontane. “Bir vurmada, altmış aslan öldürdüm.” Köye dönünce hemen demirciye gitmiş, bir kılıç dövdürmüş, üzerine de, “bir vurmada altmış aslan öldüren kahraman” diye yazdırmış. Ali bu kılıcı beline takarak yola koyulmuş.

Az gitmiş, uz gitmiş, dere tepe düz gitmiş, akşamüzeri yorgun argın bir ormana varmış. Kılıcını bir dala astıktan sonra, derin bir uykuya dalmış. O sırada ormanda dolaşan birkaç dev Ali’ye rastlamışlar. “Taze ve güzel bir yem” diye sevinmişler içten içe. Lakin birde dalda asılı kılıçtaki yazıyı okuyunca ödleri patlamış korkudan. Ali’yi yavaşça uyandırmışlar ve kendilerine bir kötülük yapmaması için yalvarmışlar. “Telaşlanmayın, benden size kötülük gelmez” der Ali. “Siz bana kötülük etmedikçe tabii.” Bunun üzerine devler Ali’yi kendilerine baş seçerler ve alıp ormandaki hanelerine götürürler.

Devler kış hazırlığı için her gün ormandan birer ağaç söküp getirirlermiş. Bir gün Ali’ye “hadi, bugünde sıra sende” demişler. “Öyle ise bana sağlam ve uzun bir urgan kazancın, bir gidişte tüm ormanı söküp getireceğim,” der. Devler, ormanlarının yok olacağından telaşlanırlar ve bin bir rica ile Ali’yi işten caydırırlar, onun yerine odunları gene kendileri taşırlar. Ali de böylelikle odun taşımaktan kurtulur, foyası da alana çıkmaz. Devler ayrı olarak sabahları kuvvet deneyimi yapar, kocaman kocaman taşları tâ uzaklara kadar fırlatırlarmış.

“Hadi başkan seninde kuvvetini görelim” derler devler bir gün Aliye. Ali cebinden bir yumurta çıkartır, avucunda sıktığı gibi, sarısını akıtır. “Ben taşlarla oynamam, böyle bir sıkışta onların suyunu akıtırım” diye böbürlenir. Bunun üzerine devler, taş parçalarını avuçlarında sıkmıya çalışırlar fakat bir türlü sularını akıtamazlar. “Hakkın var başkan, senin gücün yerinde” derler, sıvışıp giderler.
Ali böylelikle, bu deneyimden de kurtulur açıkgözlüğü ile. Fakat günler geçtikçe, Ali’nin canı sıkılır bu tatsız yaşayıştan. Haneye dönmek ister. Kendisine bir topal dev yoldaşlık etmektedir.

Yoruldukça devin sırtına binermiş. Önceleri, öküzlerini dağılttığı yere gelince, Ali’yi uzun zamandır göremiyen açıkgöz tilki, bu işe önce şaşar, fakat sonra kahkahayı basarak: “Vay canına, ekmeğini elinden kaptığım alık Ali, devin sırtına binmiş gidiyor” diye onunla alay eder. Ali öfke ile devin sırtından iner ve gülmekten gözleri yaşarmış tilkinin başını bir kılıçta gövdesinden ayırır. Sonra topal deve dönerek: “öyle sarsak sarsak bakacağına, düş yola” diye bağırır. Dev Ali’yi köyüne kadar taşır. Ali evinin damına çıkar ve yüksek sesle bağırır. “Baba, getir senin şu uzun saplı kılıcını şu topal devin işini göreyim.” Dev ölüm korkusu ile kamçıya başlar, ancak telaştan yolunu kesen dereye düşüp boğulur. Ali de böylelikle anasına, babasına yeniden kavuşur.

Tepkinizi öğrenebilir miyiz?

Sevimli Sevimli
4
Sevimli
Üzüldüm Üzüldüm
5
Üzüldüm
Zekice Zekice
5
Zekice
Süper! Süper!
10
Süper!
Oyhşş Oyhşş
3
Oyhşş
Aman Tanrım! Aman Tanrım!
6
Aman Tanrım!
Hıh Hıh
18
Hıh
Şaşırdım Şaşırdım
4
Şaşırdım

Yorum 0

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Korkak Ali Keloğlan Hikayesi