Bir zamanlar ormanların birinde bir terzi kuşu yaşarmış. Terzi kuşları, tıpkı usta bir terzi şeklinde yapraklarını birbirine dikerek torbalar bile örerler. Üstelik çok da fazla iyi yürekli kuşlardır. İşte size bu terzi kuşlarından birinin masalını anlatacağım bugün.
Sözünü ettiğim ormanda, terzi kuşunu tüm canlılar severmiş. Şu sebeple bu neşeli güler yüzlü kuşun nerede ise her insana iyiliği dokunurmuş. Bigün fırtınadan yaprağı yırtılan bir çiçeğin yardımına o koşar, nebat lifleriyle hemencecik yaprağını diker, çiçeği üzüntüden kurtarırmış. Başka bigün karıncalarla yiyecek aramaya gider, yapraklarını birbirine dikerek hazırladığı torbaya onların yiyeceklerini doldurur, sonrasında da yuvalarına kadar taşırmış. Anneleri yiyecek aramaya giden yavru kuşların bakıcısı da gene oymuş. Uzunca bir dalın üstüne yaprakları dikerek hazırladığı torbaya hepimiz sevgiyle bakarmış. Şu sebeple yiyecek aramaya giden anneler yavrularını bu torbalara bırakır işlerine giderlermiş. Terzi kuşu da onlar gelene kadar yavruları eğlendirir, ağaçta asılı olan torbaları sallayarak yavru kuşları kahkahadan kırar geçirirmiş. Yavrular daha kendi yuvalarına varır varmaz, terzi kuşu teyzeye “Beni ne zaman bırakacaksın anne” diye sorular sormaya başlarlarmış. Sonrasında havaların sıcak ve kurak geçmiş olduğu aylarda diktiği yaprak torbalarla dereden su taşıyıp bitkilerin, hasta hayvanların yardımına koşan hep terzi kuşu olurmuş.
Günlerden bigün ağaçkakan ağaca vurarak tüm ormana şu telsiz haberini ulaştırmış: “Yarın başkanlık seçimi olacak. Yaşlı aslan yerine genç bir yöneticinin seçilmesini istiyor.” Doğal bu haberi duyan orman halkı ertesi gün büyük alanda toplanmış. Eski yönetici yaşlı aslan, “Dostlarım. Artık yaşlandım. Dinlenmek istiyorum. İşte bu yüzden sizleri buraya topladım. Kendinize yeni bir başkan seçin. Başkanlık için kimleri aday gösteriyorsunuz?” diyince, anne kuşlar “terzi kuşunu” diye atılmışlar. Fakat aynı anda kurnaz tilki ortaya atılmış. “Bir kuş mu ormana başkanlık edecek. Ihh olamaz. Ben adaylığımı koyuyorum. Anlaşılan kuşlar kendi soylarından bir başkan istiyorlar” diye bağırmış. O bu şekilde bağırınca karıncalar, böcekler, tavşan ve sincaplar hatta ayılar da “Bizim başkanımız terzi kuş olmalı” diye bağırışmışlar. Yaşlı aslan,” Şimdiye kadar ormanı bir kuş yönetmemişti. Onu niçin başkan yapmak istiyorsunuz” diye sorunca, ilkin anne kuşlar onun yavrularına iyi mi baktığını anlatmışlar, sonrasında da çiçekler yazın onları terzi kuşunun iyi mi suladığını, yırtılan yapraklarını iyi mi diktiğini tek tek söylemişler. Karıncalarla böcekler de yiyecek bulurken terzi kuşunun yardımını anlatmışlar. Son olarak da büyük hayvanlar adına söz alan boz ayı da, “Sayın başkanım. Terzi kuşu hastalarımıza su taşır. Bitkilerden aldığı öz sularla ilaç yapıp onları iyileştirir. Kısacası şu ormanda her canlı onun iyiliğini görmüştür. Ayrıca aklı ve güler yüzüyle de hepimizin sevgisini kazanmıştır. Oysa tilkinin kendinden başkasını düşündüğünü ben hiç görmedim” demiş. Diğeri hayvanlar ve bitkiler de “biz de görmedik” diye bağırışmışlar. O süre koca aslan, “Demek bunca işi bu küçük kuş yapıyor öyle mi. Kendi küçük ama yüreği, yararı büyük bir kuş. Bir yöneticide bulunması gereken her şey var. Evet, ben de yerime terzi kuşun geçmesini istiyorum” diyince, koca alanda bir alkış kopmuş ki sormayın. O günden sonrasında terzi kuşu ormanın yöneticisi olmuş. Tüm canlıların yardımına koşmuş. Hep orman halkının mutluluğu için çalışmış. Birilerine yardım edebilmek ne kadar güzel bir duygu çocuklar. Bugün kime yardım ettiniz?
Yorum 0